Bu seneki fuarda standları çok fazla dolaşma imkanı bulamadım malesef. Tüm günüm imza kuyruklarında saatlerce beklemekle geçti. Hele Tess Gerritsen kuyruğu bir nevi yeni keşfedilen bir işkence türü gibiydi saatlerce sürdü. Ayrıca kuyrukta arkadaşım ve benim hemen arkamda bekleyenler teker teker terk etti kuyruğu (kabul ediyorum çok konuştuk ve onlar için durum daha ağırdı) Kısacası sadece imza günü olan yazarların kitapları ve arada hızlıca poşetime soktuğum kitaplar dışında birşey almaya vaktim kalmadı. Ama üzülmeme gerek olduğunu da pek sanmıyorum başka bloglardan vs. okuduğum kadarıyla bu sene büyük yayınevleri indirim konusunda çok cimri davranmışlar. %20 indirim yapan büyük yayınevi standları olmuş. Bir de Geleneksel İdefix İndirim Günleri çoktan başladı bile. %40-45'lik indirimleri görünce yine acayip heyecanlandım. Bu indirimleri kaçırmamam lazım siz de kaçırmayın :))
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Son olarak bunlar da bu seneki fuar ganimetlerim:
(Not: Hepsi çoktan kitaplığımdaki yerlerini aldılar ve okunmayı bekliyorlar)
Tavşan Deliğinden Aşağı
Kafatasımın içindeki gri maddeden sesleniyorum hepinize: Hepimiz kozmik sıçanlarız!
23 Kasım 2014 Pazar
15 Şubat 2014 Cumartesi
The Legend of Hercules / Herkül: Efsane Başlıyor
Yönetmen: Renny Harlin
Senaryo: Sean Hood, Daniel Giat, Renny Harlin, Giulio Steve
Oyuncular: Kellan Lutz, Gaia Weiss, Scott Adkins
Müzik: Tuomas Kantelinen
Türü: Aksiyon, macera
Yapım Yılı: 2014
Süre: 99 dakika
Ülke: ABD
Imdb: 4,3 / 10
Filmin Konusu: Milattan önce 13. yüzyılda Antik Yunan'da Kraliçe Alkmene kocası Amphitryon'un zulmüne son vermesi için Zeus'la olan tek gecelik ilişkisinden Herkül'ü doğurur. Kıskanç bir adam olan Kral Amphitryon daha ilk baştan bu çocuğun kendisinden olduğuna inanmaz ve Herkül'e kardeşiyle aynı imkanları sunmaz. Yarı insan yarı tanrı olan Herkül başlarda gerçek kimliğinden de, kaderinden de habersizdir. Aşık olduğu Girit Prensesi Hebe ise her iki ülke arasında barış sağlanabilmesi için kardeşiyle evlendirilecektir. Buna engel olmak isteyen Herkül'ün Hebe'yle olan kaçış planı başarısızlığa uğrayınca Kral tarafından gayet zorlu bir yolculuğa sürgün edilir. Herkül bu yolculuk esnasında Kral tarafından planlanan suikast girişiminden yanındaki Komutan Sotiris'le beraber sağ olarak kurtulmayı başarır. Birçok zorluğu bu komutanla atlattıktan sonra tekrar ülkesine dönmeyi başarır. Güçlerini keşfedip bu dünyaya geliş sebebini öğrendiğinde Herkül'ün bir seçim yapması gerekir...
İzlenmeli Mi?: Yunan mitolojisinde en sevdiğim karakterlerden biri olan Herakles (Herkül) hakkında olan bu filmi vizyonda görünce yakın arkadaşlarımdan biriyle izlemeye gittik. Açıkcası beklentilerimin çok altında kalan bir film oldu.Herkül diyince onun yaşadığı trajedileri, birbirinden zorlu görev ve maceraları görmek istiyor insan perdede. Yönetmen tüm bu konulara odaklanmak yerine Gladiator, 300 ve Spartacus gibi film ve dizileri taklit etmeye çalışarak özentilikten öteye gidemeyerek filmi en baştan öldürmüş. Bunun dışında filmde, izlerken odaklanmayı zorlaştırıcı ve filmi sıkıcı bir hale getiren bir ayrıntı ise konu, sahne bütünlüğünün bulunmayışı.
Tüm bunların dışında aksiyon severler için yönetmen son yılların 'antik çağlarda geçen aksiyon' modasına uyarak filmin içine birçok dövüş sahnesi koymuş. Özellikle arenadaki gladyatörlerin dövüş sahneleri bu ihtiyacı yeterince karşılamakta.
Oyuncu seçimine gelecek olursam Herkül rolü için Kellan Lutz gayet isabetli bir karar olmuş. Çünkü mitolojideki ünlü kahraman Herakles'de beden gücü gelişmiş; fakat akıl ve zeka gücü biraz geri kalmıştır. Kellan Lutz da o cüssesiyle bu betimlemeyi birebir karşılamakta (resmen kas hayvanı).
Sözün özü ben filmi beğenmedim ama Spartacus vari birşeyler izlemek istiyorsanız ve vaktiniz varsa izleyebilirsiniz. (Şimdiden uyarıyım spartacus kadar bile iyi değil)
Herakles (Herkül) hakkında orjinal hikayesine bağlı kalan bir film en kısa sürede çekilir ümidiyle bitiriyorum yazımı çünkü; Herakles bu filmden daha iyisini hak eden bir karakter. Mitolojideki Herakles iyi kalplidir, faziletlidir, merhametlidir, idealist bir insandır. Suçluların cezasını verip dünyayı zulümden, kötülüklerden temizlemek istemektedir. Dünyada görülen haksızlıklar, adaletsizlikler, sefalet onu yaralamaktadır. O kendini düşünen, egoist bir kahraman da değildir. Hayatı boyunca başkaları için yaşamış, başkaları için didinmiş kendini harcamış bir kişidir. Hayatta hiçbir kahraman onun kadar ıstırap çekmemiş, acı duymamıştır. Filmde malesef bunların hiçbirini göremedim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)